Batı'nın egemenliği sadece topraklarda değil, zihinlerde de derin yaralar bırakıyor. Her geçen gün kendimizden daha da uzaklaşıyoruz. Geleneklerimiz, kültürümüz, kimliğimiz Batı'nın yıkıcı modernizmi altında yok olmaya yüz tutuyor. Oysa her gelenek, bir milleti güçlü kılan ve ona ait kılan bir izdir. Bu izi kaybetmek, o halkı tarihe gömmek demektir. Dünya genelinde kültür, sanat ve özellikle edebiyat, bir milletin kimliğini şekillendiren ve o kimliği tanımlayan en önemli unsurlar arasında yer alırken, Türk toplumu için bu durumun farkl…
Arap kültürüne karşı bazı olumsuz düşüncelerim var. Aslında asıl rahatsızlığım Arapların Arap kültürü değil de içimizdeki bazı Yeşil Türklerin Müslümanlık adı altında, art niyetle bize yutturmaya çalıştığı Arap kültürüne karşıyım. Arap sever olan bazı kişilere, "Yeşil Türkler" diyorum. Bu kişiler, Yeşil Sol değil de aynı onlar gibi belirli bir kültürel özentiyi temsil eden Yeşil Sağcılar. Bu yaklaşımımı bazıları Araplara karşı önyargılı olarak algılayabilir, önyargıda bir problem de görmüyorum. Benim sıkıntım, kültürel değerlerle ve …
5816 sayılı kanunun kaldırılmasını konuşuyorlar. Bu kanun kalkarsa ne olacağını merak ediyorum. Hani ne yapacaklar? Şu an zaten uygulanan bir kanun değil ki. Yani uygulanıyor olsa, her yerde Atam'a küfür eden bu vatansızlar nasıl yaşayabilirlerdi ki, nasıl çıkarlardı mağaralarından? Instagram hiç açılmasaydı da gözlerim yerinde kalsaydı. Bir gireyim dedim, ilk gördüğüm videonun altında tamamen alakasız Atatürk yakıştırması. Neymiş efendim dilimizi unutmuşuz, hadi be oradan, nereyi unutmuşum? Nece konuşuyorum ben? Osmanlıcayı bize unutturdu…
Antalya'nın güneşli yüzüne, Gazipaşa'nın karanlığı çöktü. Topraklarımızı sattılar, vatanımızı. Hazine’ye ve Milli Emlak’a ait 700 parça arazi, titrek ellerle parsel parsel satıldı. Satanlardan biri ilçedeki Milli Emlak Şefi Ahmet Ö., diğeri ise ilçedeki harita mühendisi Alper U. Bu isimler şimdi tutuklu. Kurdukları çete ise oradaki kişilerin söylediğine göre "yarı resmi," yani iktidarın içerisinden tanınan bir çete. Kimlerin olduğu şu anda belli olmasa da, üzeri örtülmediği müddetçe öğrenilemeyecek bir şey değil. Bu sefer sad…
Hükümetin uyguladığı rejim bana eski Roma'yı anımsatıyor. Roma'da da meclis olurdu, herkes konuşurdu ama son sözü yine kral söylerdi. Mecliste de yine her şeyi söyleyemezdiniz. Her şeyi söyleseniz boynunuz gidebilirdi. O yüzden görmezden gelinirdi. Sanki Türkiye aynı böyle bir rejimin içerisindeymiş gibi, göstermelik bir demokrasi hakim ülkeye. Hükümdarımız ne isterse onu yapmaktan çekinmiyor, muhalefetinse ağzını bıçak açmıyor. Instagram kapatıldı, her ne kadar bazı insanlar anlamıyor olsa da Instagram kimisi için bir ekmek tekne…
Bugün sizlere yaşadığım sinir tellerime bam diye vuran bir olaydan bahsetmek istiyorum. Genel müdürümüz bana, yazdığım köşe yazısında belirttiğim fikirlerim yüzünden aldığı telefonlardan ve endişelerinden bahsetti. Bu yazının kaldırılmasının benim geleceğim açısından daha iyi olacağını da belirtti. Ben de her ne kadar birileri sus dedi diye susmayacak biri olsam da, ne yazık ki yaşımın genç, hedefimin ise iyi bir filolog olmak olmasından ötürü bu öneriyi dinledim ve yazının kaldırılmasında karar kıldım. Demek ki fikir özgürlüğü, 8 dilimlik bir…
Geçtiğimiz günlerde, Hamas lideri İsmail Haniyye 'nin ölümüyle dünya basını çalkalandı. Buna ek olarak cenaze namazı dünyanın birçok yerinde kılındı. Beni asıl ilgilendiren ise Türkiye 'de kılınan namazlar. Hani biz insan haklarını savunuyorduk? Hani olay yalnızca, insanca savaşmayan İsrail'in acımasızca öldürdüğü sivillerden ibaretti? Yalan söylüyorsunuz! Türkiye'de Hamas gibi bir terör örgütüne bu kadar sempati duyulduğunu gerçekten hiç beklemiyordum. Bu benim gözümde PKK liderinin cenaze namazını veya IŞİD gibi bir ter…
Başarı ve kariyerden bağımsız olarak herkesin değerli bir katkı sağlayabileceği bir dünyada yaşıyoruz. İşte bu gerçek, tartışma ve fikir beyanlarının sadece bilgi ve deneyimle değil, cesaretle ifade edilen düşüncelerle de zenginleştiği anlamına geliyor. Tartışmalarda veya fikir beyanında bulunurken, herhangi bir alanda başarı veya kariyer sahibi olmanın şart olmadığı bir gerçek. Eğer böyle bir zorunluluk olsaydı, tartışmalar sadece konuşanların statü ve başarılarını değerlendirme üzerine odaklanırdı, konuşulan içeriğin önemi göz ardı edilirdi…
İnsanlar her geçen gün daha da rahatsız edici hale geliyor. Kayseri'de yaşanan son olaylar gerçekten dehşet verici. Bu tür iğrençlikler ne yazık ki ilk defa yaşanmıyor ve maalesef sonuncusu da olmayacak gibi görünüyor. Mülteci sorunu ise zaten var olan problemleri daha da derinleştiriyor. Arap kültürüyle yetişen insanların ahlaklı olamayacağını düşünmek ise doğru bir genelleme değil. Her kültürden insanın ahlaklı veya ahlaksız olabileceği gibi, bu tür davranışları sergileyenler genel olarak bir toplumun istisnai durumlarıdır. Ancak kültüre…
Cumhuriyetçilik, devletin egemenliğinin halkta olduğunu ve halkın kendi kaderini belirleme hakkına sahip olduğunu savunan bir ideoloji midir? Üzerine yazılacak ve konuşulacak bir sürü konu olmasına rağmen bir süredir yazmıyordum. Geçenlerde youtube’da, yer6 kanalında ki şeriat tartışmasından sonra atar damarıma basıldı resmen. Kendi ülkemin içerisinde, hayatımın ve başkalarının hayatlarının ne kadar ince bir ipliğe bağlı olduğunu görmüş oldum. Cumhuriyet, bir devletin yönetim şeklidir ve genellikle egemenliğin halkta olduğu ve halkın seçtiği…
Öncelikle Kadın Voleybol Milli Takımımızda yer alan emeği geçen herkese, oyuncularından malzemecisine kadar tüm ekibe, Böylesine bir gururu bize hissettirdikleri ve Türkiye'ye böylesine bir değer kazandırdıkları için tüm yöneticilere ve sponsorlara çok teşekkürler. --- Tüm insanlar tabii ki istediklerini düşünmekte özgürdürler. Düşünce özgürlüğü diye bir şey elbette ki var. Ancak bu düşüncelerin beyanında birtakım sorunlar yaşadığımız da bir gerçek. Düşünceyi dile getirmekle, kişiye veya kişilere saldırmak ince bir çizgi var bunu da bilm…
Öpüşmek kadar güzel kaç şey var bilmiyorum. Sokakta öpüşenlere ses çıkaran halkımız, konu sırası yolsuzluğa, hırsızlığa, çocuk istismarına, cinsel istismara, sokak mafyalarına, daha doğrusu mafya babacıklarına geldiğinde neden sessiz kalır anlamıyorum. Gerçi hayatında hiç öpüşmemiş kişiye öpüşmenin güzelliğini anlatamazsınız da. Farazi konuşuyorum, eşlerini 50 sene boyunca bir kere öpmemiş 10 çocuğu olan adam sokakta öpüşenleri görünce kafayı yiyor. Ahlaksızlar!... Terbiyesizler!... Görgüsüzler!... Bu sözler adeta savaş naraları gibi dilden …
Araplar... En çok nefret ettiğim kültüre sahip olanlar. Kan soylarıyla bir derdim yok. Kültürlerini sevmiyorum. Gittikleri her yeri yozlaştıran lanetli bir ırk. Ve olmaktan gurur duyduğum Türklüğüm. Ve olmalarından midem bulanan Arap sempatizanları. "Yeşil Türkler". Yeşil solcular değil de yeşil sağcılar. "Aynı bokun laciverti" Böyle deyince de Araplara karşı bir sıkıntım varmış gibi geliyor insana. Hayır yok. Dinlerine, kültürlerine, geleneklerine ve göreneklerine karşı bir sıkıntım var ama. Kabullenemiyorum. Arap kültürü…
Bugün Aziz Nesin'in şu videosuna denk geldim. Ne kadar güzel açıklamış ve ileriyi görmüş... Kendi düşüncelerini açıkça belirtmiş ve kendisinin korktuğu gibi olmuş... Neyse Aziz Nesin hakkında konuşmayacağım. Hakkında konuşmak istediğim şey başka. ...Müslümanlarla aynı fikirde değil diye sözü dinlenmeyen hor görülen ama iki kendileri hakkında bir şey konuştuklarında bak Aziz Nesin'de böyle söylemiş denilen, Hak ettikleri saygıyı göremeyen ve büyük ihtimalle de göremeyecek olan sevgili aydınlarımız... Ne yazıktır ki yukarıdaki videonun…
" 18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, "fetva mahiyetinde" 636 sayılı yeni bir genelge yayınlandı. Atatürk'e atfen yayınlanan bu genelgeyle, arapça ezan ve kametin okunması yasaklandı." Ezanın arapçasının bu kadar seviliyor oluşunu genç kızların k-popçuları sevmesi gibi görüyorum. Anime izleyen birinin Çince izlenmiyor oğlum, Japonca sarıyor Dattebayo, demesi gibi görüyorum. Başka bir akla sığdıramıyorum. Nedir içinizdeki bu arapça ya da arap sevdası. Bir türlü anlamış değilim. Şu özeni biraz Türkçeye …
Şimdi anladım bu şeriatçıların tebliğ konusunda neden bu kadar ısrarcı olduklarını. Adamlar gerçek bir paylaşımcılık örneği teşkil ediyorlarmış. Cennette 70 tane huri olacakmış tek herkes için, cinsel sağlık problemi de olmayacakmış. Açılın ben geliyorum! Kadın varsa kesin müslüman olurum namaz kılarım. Baştan söylesenize bunu. Ne de olsa ben cennetten arsa satanları sevdiğim kadar cennette kadın paylaşanları da severim. Sizin ben o kirli zihninizi seveyim, bu ne güzel inanç böyle, dünyada yapmayayım nasılsa ölünce serbest. Petrarca'nın …
Yoksulluk her çeşitte olabilir değil mi? Ekonomik yoksulluk zaten hali hazırda herkesin bildiği bir şey. Yoksulluğu türetebiliriz tabii ki. Örneğin; entelektüel yoksulluk, sevgi yoksulluğu, iyilikten yoksulluk gibi türetile bilinir bu kavram. Peki yoksulluk bir sorunsa bu soruna nasıl bir çözüm bulabiliriz. Yardımlaşarak dediğinizi duyar gibiyim. Peki yardımlaşmak yoksulluk sorunlarımızı nasıl çözecek? Bu konuda ünlü düşünürlerin bazı sözleri var. “Eğer herkes birbirinin sorunlarına yardım etseydi bugün kimsenin bir sorunu olmazdı.” Gibi. Şim…
Çocukluk, bir kişinin hayatının altın çağıdır. Her birimiz hayatın kaygısız ve basit olduğu ve gülmek ve kıkırdamak için herhangi bir nedene ihtiyaç duymadığımız çocukluk anılarımıza değer veririz. Ama büyüdükçe sebepsiz gülmenin, affedip unutmanın nasıl bir şey olduğunu unuttuk. 'Olgunlaştık' ve bir toplumda yaşadığımız için belirli bir yaşam biçimine uymamız gerektiğini düşündük. Başkalarının bizim hakkımızdaki görüşlerinin giderek daha fazla farkına vardık ve başkalarını memnun etmek için kendi mutluluğumuzdan vazgeçtik. Ruhumda…
Türkiye'nin ayarlarıyla fazla oynadılar. Bugün bir porno sitesine girip "türler arası public porno" kategorisine girdiğinizde Türkiye'de çekilen videolar ilk sırada çıksa kimse şaşırmazdı bence. Sokakta yürüyen çıplak kadınlar, bebekte çiftleşen kertenkeleler, bankta çıplak yatan orangutan, okul önünde cinsel organıyla oynayan sapık... Bütün bunların kurbanları masum halk, küçük kardeşlerimiz ve itibarımız. Bunların konuşulması gereken yerde, Doğuran erkeklerin, sevişen dayıların konuşulması kadar ayıp bir şey daha yoktur. Bi…
Şu günlerde herkes hayat hakkında bilmeleri gerekmeyen şeyleri öğrenmeye başladılar. Açlıkla sınanan üniversite öğrencileri maalesef ki çalışmak zorunda kalıyor. Hayatları boyunca çocuğum rahat bir hayat sürsün diye çalışan aileler çocuklarını üniversiteye gönderdiklerinde, çocuklarının notları onları tatmin etmiyor. Çünkü okusun diye gönderilen çocuklar çalışmak zorunda kalıyor. Çalışmak elbette kötü bir şey değil. Fakat bir üniversite öğrencisi için inanılmaz derecede sıkıntılı bir şey. Hiç kimse bir öğrencinin ders saatlerine göre de iş …